Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | baby sit v. | çocuk bakıcılığı yapmak |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | baby-sit v. | çocuk bakıcılığı yapmak | ||
Tom babysat Mary. Tom Mary'ye çocuk bakıcılığı yaptı. More Sentences |
||||
General | baby-sit v. | bakıcılık yapmak | ||
Layla was baby-sitting Rania's two boys. Leyla, Rania'nın iki oğluna bakıcılık yapıyordu. More Sentences |
||||
General | baby-sit v. | ana babaları evde olmadığı zaman çocuğa bakmak | ||
General | baby-sit v. | çocuk bakmak |